Kitap Yorumu || Silüet (Nightshade #1) -Andrea Cremer

Aşşşırrrııı tatlı bir yazarı olan ve Goodreads ten 4.04 gibi iyi bir puan almış olan serisine adını vermiş olan Silüet kitabı bakalım benim beğenimi kazabilmiş mi???? Ayrıca bloggerınız şunu da belirtmek istiyor ki; bu kendisinin okuduğu ilk tamamen kurt temalı kitaptır ve ben bu yorumu yaparken çok eğlendim umarım siz de eğlenirsiniz:))



Bir kurt sürüsüne söz geçirebiliyor Ama kalbine asla!

Calla, kaderinin ona ne getireceğini biliyordu:

Geleceğin ateşli alfa kurdu olmak... 
Ren Laroche'la eşleşecek, onunla omuz omuza savaşıp sürüyü yöneterek Bekçiler'in kutsal mekânlarını koruyacaklardır. Ancak yakışıklı bir gencin hayatını kurtararak efendilerinin yasalarını çiğnediğinde Calla kaderini, varlığını ve kendi dünyasını sorgulamaya başlar. Kalbini dinlerse her şeyini, hatta belki hayatını bile kaybedecektir.

Baskı Tarihi: Mart 2013
Sayfa Sayısı: 464
Orijinal Adı: Nightshade
Çeviri: Aydan Şanlısoy Özbek
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Fantastik, Edebiyat, Gençlik

Yorumum: Sevgili okurlarım bu kitabın ben de sizlere anlatamayacağım çok büyük bir manevi değeri var. Şöyle ki benim genlerimde de bir zamanlar kurt adamlık vardı ve bu hikaye aslında benim büyük büyük büyük babamı anlatıyor :DDD  Elbette şaka yapıyorum -şimdi biri ciddiye alır beni ihbar eder falan ;)) - ama gerçekten kişisel bir maneviyatı var ben de:)) Bu nedenle bu kitabı aşırı derecede severek okuduğuma inanabilirsiniz. Ama aslında bu kitabı almama sebep olan kişi Becca Fitzpatrick ti:) Çok sevdiğim kendisinin kitap hakkında "Ateşli ve kesinlikle heyecan verici." diye bir yorumda bulunmuş olduğunu görünce almalıyım dedim bir anda.

Ama maalesef kitap bana biraz yetersiz geldi diyebilirim :(( Yani aslında o kadar iki arada iki derede kaldığım bir kitap ki bu anlatamam. Temel problem belki de kitabın kurgu ve temasının alışılagelenlerden farklı olması. Yani öncelikle kitap kurt teması bu benim için birinci farklılık.

Ne bileyim kurt kız ifadesi kulağıma anormal geliyor gibi de havalı geliyor gibi de. Zaten tarz olarak genel de kurtlarla aram çok iyi değil sadece uzaktan birbirimize uzaktan merhaba der ve bitiririz. Bunun dışında kitap direk olarak bir aşk üçgeniyle başlamış oluyor demem yanlış olmaz. Yani neden?Ben bunun acısını erkenden çekmek zorunda mıyım? Hadi bunu geçtim bir de kız güçlü oğlan güçsüz durumu var. (bkz: Muhteşem Yaratıklar. Ethan&Lena vakası). Ben elbette kızın güçlü olmasını isterim ama gerçek hayatta. Yani hayat kurtarma olayları kitaplar da erkek karaktere kalınca daha eğlenceli oluyor. Ya da ikisi de güçlü olsun ama erkek karakter ezik durmamalı. Neyse ki yazar ikinci bir erkek karakter daha koymuş ki bu da: alfa kurt adayı Ren Laroche.

Şimdi bu girişimden de anlayabileceğiniz gibi ben kesinlikle Team Ren im ve Shay olmasa da olur dedim. Şimdi okumamış olan hayalperestler diyecek ki Shay kim. Herhalde Calla nın hayatını kurtardığı beyefendinin Shay Doran olduğunu söylemem spoiler durumu oluşturmaz ;)) Bu Shay aslında cesur, sportif ve tutkulu bir genç ve onu sevmeniz için bir sebep bulamıyorum TABİ EĞER REN LAROCHE ile tanışmamışsanız *o*

Ren Laroche ise bir alfa kurt çok güzel, güçlü ve yakışıklı daha da güzel, ayrıca fedekar ve romantik bir adam müthüş :)) Adam bir kere tam bir kötü çocuk modunda, cool ama gizliden gizliden iyi kalpli bir alfa. Yani tam sürünüzün alfası olmasını isteyeceğiniz kişi (hah bunu duymamış olun ;) ) Ayrıca Calla ya da 'Zambak' diye hitap ediyor.

Ayrıca bir de ana karakterimiz olan Calla isimli kurt var. Evet zorla(?) Ren le evlenip erinin Beta sı olacak bir kızcağız bu :D Şaka falan bir yana Calla çok güçlü ve duygusal anlamda taviz veremeyecek kadar hayati sorumlulukları olan bir kız. Sıradan lisede okuyup, başını derde sokup bir vampir, melek veya kurt oğlan beni kurtarır demiyor. Aksine her zaman göz kulak olması gereken bir sürüsü var Calla nın.

Şimdi kitabı okumuş olanlara açıklama niteliğinde, okumamış olanlara da rehberlik etsin diye kurt hiyerarşisinden ve karakterlerin olayından spoi vermeden kısaca bahsedeceğim.

Gardiyanlar; kitapta kurt olanlara verilen isim. Ve Calla ile Ren de iki ayrı Gardiyan Alfa. Calla nın sürüsünün adı Silüet (baya eğlenceli bir ekip kardeşi falan bile var içinde) ve Ren in sürüsünün adı Mahkum sürüsü (yani bu grupta eğlenceli diyebiliriz). Ayrıca bu alfalık olayı babadan oğula mantığıyla geçiyor diyebiliriz.

Bekçiler; Gardiyanların Efendiler i olan, hatta büyü yetenekleriyle onların bu halde olmasını sağlamış olan yaratıklardır(?). Hayaletlerle takılıp onlarla istediklerini yapabilen bir cadımsı bir şey bunlar. Ama Gardiyanlar onlara tamamen itaat etmek zorunda yoksa gayet eğlenceli şeyler yapabilirler <:(

Arayıcılar, kitapta sürekli adı geçen %100 insan diye bildiğim Bekçilerin ve haliyle Gardiyanların baş düşmanı. Adları kitap boyunca çok geçiyor diyebiliriz ama Bekçiler in bizden sakladıkları bir sır oldukları için kitap sonuna kadar kendilerinden fazla haber alamıyoruz.

Bu Gardiyan sürüleri her ne kadar da çok cool olsalar da, yine de eğitim şart diyip liseye giden bir gençlik aslında. Onu geçin Bekçiler de de babadan oğula olayı geçerli ve geleceğin Bekçisi olan Logan isimli hergele -nefet ettiğim doğrudur- de bu liseye gidiyor. Ne kadar sadist de olsalar bu Bekçiler eğitime önem veriyormuş demek ki.

Bu Gardiyanların bir diğer özelliği de dönüşüm geçirdiklerinde kıyafetlerinin üstlerinde kalıyor olması ama sebebini söylemeyeyim, okuyunca görürsünüz. Ama ben sebei oldukça mantıklı ve eğlenceli buldum diyebilirim. Ha bir de bunların kanları şifa veriyor, yani cool lukta başka bir boyut bu da:))

Neyse olaylara geçelim, bir şekilde bu Shay Calla nın devriye gezdiği bölgede kendini yaralamayı başarıyor ve Calla kesin bir şekilde yasak olmasına rağmen onu kurtarıyor. İyi, güzel ama sonradan bu çocuk bunların okula kayıt olmasın mı, bir de Ren in bölgesinde olmasına rağmen bir deli cesaretiyle yapılan hareketler falan nabzı baya bir yükseltti. Tabi ki de ben Shay ı da çok sevsem de Ren denince orada bir durcan. Ren in bu denli iyi olması Shay ın suçu değil ki. Calla nın ikisi arasında kalmasını anlayışla karşılıyorum ama ikisinden de uzak duramıyor oluşu onun suçu.

Bir de Birleşme olayı var ama bu bizim Survivor da ki parti kafasında bir şey değil maalesef :(( -siz bunu da duymazdan gelin :))- Bu Birleşme olayı Bekçiler tarafından taa, Calla doğmadan önce belirlenmiş bir tarih ve Samhain de olacak bu. Önemi şu bu bir ilk yani iki sürünün birleşmesi olacak bunun resmiyetini de Calla ve Ren in evliliğiyle olacak diyebiliriz. (bence hava hoş;) ) Ayy şimdi neden Ren diye soranlara söylüyorum: adam belki bir umut diye Calla ile Birleşme den dolayı değil de kendi sevgisiyle, aşkıyla evlensinler diye kızı kendi yöntemleriyle tavlamaya çalışıyor. Aşık adam moduna giriyor. DAHA NE YAPSIN BU ÇOCUK BE?!! Tabi Calla bunlarla yetinme problemli bir kız bence neyse.

Shay hakkında bilinmeyen o kadar çok faktör var ki, Bu Bekçiler onun korunmasını istiyor ama nedeni ve Shay ın anormal geçmiş hayatı onalrdan bir şey gizlediklerini anlamaya yetiyor. Bunun gazıyla Calla ve Shay araştırmaya başlıyorlar. Ve gerçekten büyük ve önemli olayların farkına varmaya başlıyorlar.

Bunlar dışında Ren ve Shay arasında ki atışmalar yine boy gösteriyor ve bu da heyecan dalgasına sebep oluyor diyebiliriz.

Büyük Spoiler Vereceğim Dikkat!!!



Şöyle ki bunlar araştırma yaparken mağaraya girmeleri veya daha sonlarda Calla nın Shay i de kurta dönüştürmesi olayı (ki büyük büyük büyük yasak bu) dehşetti. Bir de Ren in en son bunu öğrendiğin de kalbinin kırılması falan ya üffff Calla ne üzüyon sen bu çocuğu!!! tepkisine sebep oldu.

Bunu geçtim sapık Efron (büyük Efendi bu) un Ren in sürüsünden Sabine yle olan sadist ilişkisi, Ren in sürüsünden Mason ile Ren in sürüsünden Neville in ilişkisi ve onlar gibi olan Logan ın da babası gibi onlarda gözü olması Bekçileri öldürme isteği uyandırdı. Bir de Birleşme den sonraki sürünün Efendisi de Logan olacağı gerçeği tiksindirdi yani beni. Ayrıca Ren in sağ kolu olan Dax ile Silüet sürüsünden Fey ve Silüet sürüsündeki Callanın kankisi ve sağ kolu olan Brynn ile Callanın erkek kardeşi Ansel in birbirlerine olan aşkları da artık beni hayattan soğuttu. Yani tamam, Gardiyanların izinsiz aşık olup, da ilişkiye girmeleri yasak olduğu için fikir size daha tatlı geliyor ama herkes de mi birine aşık bu nedir yaaa? İğrendim olaydım resmen.

Bunu da geçtim Birleşme günü Calla nın öldürmesi gereken kişi olarak Bekçilerin ona Shay ı vermesi güzel düşünülmüştü. Ve tam tahmin edileceği üzere Shay ı da alıp kaçtı ama Ren e yakalandılar. Ve ben dedim ki tamam şimdi kesin bu çocuğun kalbini kıracak bu ve aynen de öyle oldu. Ama Ren ne yaptı? Düğün gününde onu terk etmiş olmasına rağmen, gözleri dolmuş bir şekilde siz gidin ben onları oyalarım dedi. 'yaa sen nasıl bir adamsın be!! Koca yürekli Alfa seni!!' :D diye düşünmemek elde değil. Bunun dışında zaten kaçarken bir güzel Arayıcılar a yakalandılar ama galiba Shay ın onlarla arası oldukça iyi bu da Calla yı acaba oyuna mı getiriyor diye düşünmeme sebep oldu !!






Spoiler Bitti!!!

Olaylar, kurgu ve karakterler bu şekildeydi. Ama ben yazarın bu kadar farklı ve ayrıntılı bir cadı-kurt hiyerarşi hazırlamış olmasına hayran oldum. Aynı şekilde anlatıma bakarsak o kadar da başarılı değil. Çok acemilik kokuyordu. Bahsettiğim karmaşıklık değil aksine bu güzel durmuş önce hiç bir şey anlamıyor, ama okudukça taşları oturtuyorsunuz ve sürekli gizemli bir şeylerle uğraşıyorsunuz. Benim bahsettiğim olaylar karmaşık olsa da okurken anlatımın, yazarın dilinin Calla nın aralarda baş gösteren ergen triplerinin bana basit geldiğini söylemeliyim. Karakterler de amatör geldi biraz. Çok doyurmadı beni kitap. Yani malzeme ve kurgu muhteşem ama anlatım ve olaylar yetersiz kalmış. Ve açıkçası buna yine de ikinci kitabı da okumak ve yazarın daha da üstüne bir şey koymuş olduğunu düşünmek istiyorum.


Puanım ı kitabı sevsem de bir şeylerin bana yetersiz gelmiş olma sebebiyle çok yüksek veremeyeceğim:((

Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!