Kitap Yorumu || Yıldız Öpücüğü (Billy and Me # 1) - Giovanna Fletcher

Mizah ve zekâyla örülmüş Yıldız Öpücüğü, hayat ve aşk üzerine şansını denemekten kaçınmayanların sıcak hikâyesi.

Gözlerini kapat ve İngiltere'nin uzak bir kasabasında dört bir yanı kekler ve türlü ikramlıklarla çevrili olan bir kafede çalıştığını hayal et. Şimdi, dönemin en ünlü aktörlerinden birinin ünlü bir aşk romanının filmini çekmek üzere kasabana geldiğini ve çay içmek için o kafeye uğradığını düşün. Unutma o, senin en sevdiğin roman.




Baskı Tarihi: Mayıs 2016
Sayfa Sayısı: 352
Yayınevi: Eksik Parça Yayınevi
Kitabın Türü: Roman, Aşk, Edebiyat

Kitap Hakkında:
 "Tatlı mı tatlı ve gelecek vaat eden bir kadının ilk romanı. Liste başı olacağı garanti."

(Carole Matthews)



"Sıcak ve keyifli bir roman. Koltuğa kıvrılıp tadını çıkararak okumak için ideal."

(Ali McNamara)



Benim Yorumum:

Açıkçası bu kitabı kapağından dolayı beğenip elime almıştım. Ama sonra arka kapağını okuyunca bu masalımsı hikayeyi okumam gerektiğine karar verdim. Ve iyikide öyle yapmışım; çünkü tamda aradığım masum aşk teması işlenmiş ve bu da beni çok mutlu etti.

Bu kitapta daha girişten itibaren Rosefont Hill a gidip, High Sokak tan geçip, Tepe yi tırmanmak ve tatlı Molly nin Tepe Kafesine uğramak istedim. Ayrıca orada sürekli bahsedilen çeşit çeşit kekleri de çok istedim. (Bu nedenle yazara kızmalımıyım yoksa tebrik mi etmeliyim kararsızım ;) ).
Kitabın girişi zaten geçmişe yönelik hasarlı bir hayatı olan Sophie May bizim için büyük bir gizem. Yaşadığı trajik olaya rağmen güçlü ama duygusal olan bir kadın profili ile ben onu sevdim. Başlarda ki kadar çok olmasada sürekli bir mizahı da vardı ki bu da beni çok eğlendirdi.

Gelgelelim ana erkek karakterimiz olan havalı, şan şöhret sahibi, yakışıklı Hollywood yıldızı olan Billy Buskin e. İnanır mısınız ben bu karakterle tanıştıktan iki üç dakika sonra bir ümit gerçektir diye Google da adını yazdım. Ama elbette ki gerçek olmadığını görüp, yerime oturdum. Ama sorun ben değilim yani karakterin adına baksanıza Billy Buskin. Bu ben gerçeğim diye bağırıyor resmen :) Neyse bu hazin olay üzerinde daha fazla durmanın anlamı yok. Billy nin girişi kitapta en çok eğlendiğim noktalardandı. Bir de şu kibar, centilboy (çok iyi değil mi) aşık halleri yok mu BAYILDIM :) Hem yükselen bir yıldızsın hem de böyle iyi birisin. Billy den bir kaç tane alıp, stoklamak gerek kızlar :)

Spoi alarmı:



Evet spoi vericem birazcık ve bu şekilde yazınca nedense gizli bir şey yapıyor gibi hissediyorum:) Yaşasın spoi !!

Hani Sophie nin şu meşhur Jude Law a olan hayranlığı, Billy i de tanımayıp, kendisine kötülediği yer vardı ya işte orada tamamdır işte şimdi gerçekten rezil oldu dedim. Bunun dışında yine Billy e replikleri ezberlemesi için yaptığı yardımlar falan, süprizlerle dolu yemek baya etkileyiciydi doğrusu kıskanılacak kadar havalıydı.








Spoi Sonu:
Kitapta en sevdiğim karakter açıkçası Molly idi. O çılgın tatlış yaşlı kadın ve onun geçmişteki sorunlarından sonra Sophie yi ayağa kaldırışı o kadar hayranlık uyandırıcıydı ki şöyle söyleyeyim Molly i sevmemek imkansız.

Anne karakteri biraz hayata karşı sönüktü başlarda ama sona doğru onu da sevmeye başlıyor insan ve tabi bunda Colin inde payı büyüktü.
Baya bir gıcık olacağınız (en azından ben gıcık olmuştum) karakter ise Billy  nin sinir bozucu derecede işine bağlı menajeri Paul du. Neden sevmeyeceğinizi okurken anlarsınız. Yine de bu karakterden daha başka bir şeyler beklerdim hayal kırıklığı olmadı desem yalan olur.

Billy ne kadar başarılı ve tatlı bir adam olsada maalesef bu ünlü dünyasında herkes böyle değil. Yani okurken saçını başını yolmak isteyeceğiniz insan evlatları da olacak. >:(

Evet karakterleri geçersek olaylar hem hızlı oldu hem de yavaştı. Yani başları hızlı sonları normaldi. Bunun dışında olay örgüsü çok fazla duygu barındırıyor içinde.
DİKKAT! ! Son 30 sayfa bol bol gözyaşı içerir. Tabi beni uyaran biri olmadığı için ben baya bir peçeteyle 30 belki biraz daha fazla sayfa boyunca ağladım. Yani burada yazara da kızamam çünkü olmasını beklediğim şeyler oldu ama aksine yazarı tebrik etmek istiyorum. Duygu yoğunluğu o kadar dolu doluyduki resmen hissederek okudum her bir sahneyi.
Elbette hoşuma giden bir başka ayrıntı da Sophie nin iç dünyasında sadece bizlerle paylaştığı iniş çıkışlar. Bu da oldukça ilgimi kendine çekti ve sıkılmadan okumamı sağladı.
Ama gel gör ki bu kitapta da istemediğim kargaşalar oldu. Yine sonlarda ki olaylarda gereksiz bir tartışma oldu ve burada suçlamalar saçma kalmıştı biraz... Tabi ben böyle yazınca aranızda ne diyor bu diyen var ama spoi vermeden ancak bu kadar açıklayabildim. O nedenle hemen

SPOİ ALARMI:





Oh ve şimdi rahatça anlatıcam ne demek istediğimi :D

Şimdi evet film çekimleri esnasında Sophie nin önünde Billy ile eski sevgilisi yakınlaşma dolu sahneler çekicek ve Sophie de rahatça izleyecek. Oldu canım başka? Kızın tepki verip kavga etmesi mantıklı. Ama kavga esnasında ben Billy i o kadar suçlamasının saçma olduğunu düşünüyorum çünkü adam zaten Sophie yi aşırı seviyor ve Sophie nin dediğinin aksine işini aşkının önüne o kadar fazla koymadan yapmaya çalışıyor. Yani biraz abarttı gibi geldi bana. Ama sonunda ayrılık oldu ve ben de heyecan tavan.  Bir başka kalp krizi geçirmeme sebep olan konu ise; tatlı Molly nin tam da ayrıldıkları hafta ölmesi. Meğerse aylardır hasta olup bunu saklamış olması. Ve en duygusal kısmı ise Tepe Cafe yi Sophie ye bırakmış olması. Muhteşem bir karakterdi. Hatta ben yazar yerinde olsam Molly ve onun ölmüş olan eşi Albert in aşkını anlatan bir kitap yazardım. Çünkü Molly oldukça çılgın ve akıllı bir kadındı ve bu da benim merakımı oldukça cezbederdi. Evet ya bence ben bu fikri yazara ulaştırmayı bir deneyeyim :)
Sophie nin kafeyi yeniden açıp, babasının ölümünden sonra böyle büyük bir şekilde toparlanması, ayrıca kafeye Molly Cafe adını vermesi beni ayrı bir duygulandırdı.
Son olarak Billy nin bir TV programında yaptığı o havalı açıklama ve pişmanlıklarını itiraf etmesini izledikten sonra iyice yıkılan Sophie nin bir anda Billy yi yanında buluşu süperdi. Billy fan club oldum bir anda sanki :) Ayrıca kırmızı halı heyecanı, Billy nin müthiş romantik konuşması, Sophie nin sonunda Jude Law ile tanışması hepsi müthişti.
Sadece içimde kalan bütün kitap boyunca beklediğim bir evlenme teklifi idi. Maalesef gelmedi. Billy den beklenen bir davranış değildi açıkçası.




Spoi Sonu:

Evetttt kısaca söylemek gerekirse -bu kadar yazdıktan sonra kısacası demek, sonunda Bir Hayalperest olarak kafayı yediysem herhal- bu kitabı öneririm. Çok duygu barındıran ama yine de sizi anlatımı ile yormayan bir ev kitabı. Anlatımı kesinlikle her yaştaki kişiye uygun ve temiz. Daha çok aşk ve kararsızlık üzerine.
Yazarın koyduğu kitabın orjinal adı ise bence gayet hoş: "Billy & Me" Aynı zamanda serininde adı bu olduğu için kulağa hoş geliyor.  
Evet benden bu kadar puanlamaya geçelim:

Puanım: 8/10




Yazar Hakkında: 

Oyunculuk ve gazetecilik yapan Giovanna İngiliz pop rock grubu McFly'ın üyelerinden Tom Fletcher ile evlidir. İtalyan babası Mario, annesi Kim, ablası Giorgina ve küçük kardeşi Mario ile İngiltere'nin Essex bölgesinde büyümüş; çocukluğunun çocuğunu kendi kendine konuşarak -belli ki kimse onu dinlemiyordu- ya da kitap okuyarak geçirmiştir. Giovanna, pozitif enerjinin gücüne inananlardandır. İlk romanı, Billy and Me ile büyük başarı yakalamıştır.





Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!






Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *