Kitap Yorumu || İskoçyalı' nın Kollarında (McCabe Trilogy # 1) - Maya Banks

Herkese merhaba bu aralar giremiyorum bloga bunun için üzgünüm :(( Ayrıca bir süre daha böyle olacağını da üzülerek ekliyorum :(( Girebilirsem yakında bir kaç tane alışveriş yazısı gireceğim çünkü bu aralar pek okumaya vaktim olmasa da almaya ilginç bir şekilde vakit bulabiliyorum (!) Bugün yorumlayacağım kitapla ilgili başta belirtmek isterim ki; bu kitap yorumlamış olduğum Kalp Hırsızı kitabı gibi dönem olarak Ortaçağ Aşk Hikayesi kategorisinde. Hem yorumumu okuyup, hem bu türle ilgili bilgi almak isteyenler TIK TIK :)) Ayrıca bu yazıda hiç spoi kısmı vermeyeceğim bakalım becerebilecek miyim?
Şimdi kitabı tanıtmaya geçiyorum:

Mairin Stuart, yatağının kenarındaki taş zeminde diz çökmüş bir şekilde dua ediyordu. Eliyle boynundaki deri kolyenin pürüzsüz yüzeyinde gezdirdi. Küçüklüğünden beri ezberlediği kelimeleri fısıldayarak her zaman yaptığı gibi bitirdi duasını. "Lütfen, Tanrım. Beni bulmalarına izin verme."

Ewan McCabe kazanmaya ant içmişti. Savaş çanları çalıyordu. Bütün klan onun emrindeydi ve Ewan ona ait olanı düşmanlarından almaya hazırdı. Ta ki bir gün ruhu masmavi gözlerinde hapsolmuş, simsiyah saçlı bir kız oğlunu kurtarıp bir anda hayatını değiştirinceye kadar. Mairin, Ewan'ın klanı için bir kurtuluş olabilirdi fakat yıllarca intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir adamın nazarında durum göründüğünden farklıydı.

Kralın gayrimeşru kızı olan Mairin uzun zamandır dış dünyadan uzakta. bir manastırda yaşıyordu. Ancak evlendiğinde sahip olabileceği zenginlik yüzünden kaçırıldığı gün başına gelecek felaketten habersizdi. McCabe'in adamları onu kurtarmış olabilirdi fakat bu aynı zamanda en büyük korkusunu da uyandırmıştı: Ewan McCabe ile evlenmek zorunda olmak... Ona direnirken aslında kendi arzularına da direndiğini fark edecekti.

Baskı Tarihi: Haziran 2012 

Sayfa Sayısı: 354 

Çeviri: Miray Çınar 

Yayınevi: Koridor Yayıncılık 

Kitabın Türü: Roman, Aşk, Tarih, Tarihi Kurgu, 

:YORUMUM:

Blogumu az çok takip eden herkes anlamıştır ki bu kitabın sadece adı bile benim için bir okuma sebebidir. İçin de anahtar kelime geçiyor bir kere 'İskoç' :D Kaldı ki konusu da tam bana göre. Nefretten dönüşen aşk; en sevdiğim. Hadi bunu da geçtim ne yazsa okurum dediğim canım yazarım Monica McCarty nin bu kitap için olan yorumu da şu şekildeydi: 

"Baştan çıkarılmaya hazır olun." -Monica McCarty- (yani bunun anlamı bu kitap çok güzel)

Tüm bunlar birleşince benim bu kitaba tepkim: 

Hem bunların yanında bu kitabın Goodreads puanı kaç biliyor musunuz? TAM 4.5 !!!

yani bunun anlamı bu kitabı sevmemek biraz zor olacak gibi geliyor.

Hadi artık kitabın içine girelim. Beni biliyorsunuz ben yan karakterlere aşşıırrrıı önem veririm çünkü onlar benim için kitabın eğlence, aksiyon, gerilim gibi faktörlerini etkileyen katalizörleridir.

Ve ne mutlu ki bu kitapta yan karakterler BAYILDIM!! Hatta belki de ana karakterlerden daha fazla sevdim diyebilirim.

Kitabın daha ilk sayfalarından heyecanlı bir giriş var: Mairin Stuart, kral Alexander ın kızı ve arkasında büyük bir mirası bulunduğu için manastırda hayatını sürdüren, güzel (hem de çok fazla) ve tatlı bir kız. Ewan McCabe ise bir küçük oğlu ve iki erkek kardeşi ile birlikte, geçmişte yaşanmış kötü olaylardan dolayı onarım isteyen bir kalede yaşayan sert bir savaşçı. Evet, böyle bakınca bunların yolu kesişmez diyor insan ama yazar o kadar güzel bir ilk tanışma ayarlamış ki, BAYILACAKSINIZ !!!

Elbette ki kitabımızın bir de kötü adamı var ki o da: Lord Cameron. Bence oldukça karizmatik olan ve kurnazlıkta bir marka olmuş bu adam, kitapta olmasaydı kitabın insanı heyecanlandıran hiçbir yeri kalmayacaktı.

Kitapta ki güzel şeylerden biri, Ewan ın oğlu Crispin ile olan kuvvetli bağı. Benim gördüğüm en şeker ikililerden biriydiler, her durumda birbirini korumaları, iki sıkı dostmuş gibi oluşları çok güzeldi. Ayrıca adı geçmişken Crispin, mızmız, itici, her şeye karışan bir çocuk olmanın tam tersi olan dünya tatlısı, annesiz büyümüş olmasına rağmen oldukça olumlu harika bir çocuk. Yazar onu severek yazmış belli oluyor ;)

Kitapta ciddi ciddi sesli gülüyorsunuz ben baya kahkaha attım. Zaten normalde de İskoç romanları beni çok eğlendirir ama bu kitap şu Monica McCarty nin Tutsak 'ından sonraki en eğlenceli Historical benim için. (Erik MacSorley i geçecek karakter daha yazarının kaleminden çıkmamış :D)

Peki ne seni bu kadar güldüren? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Şöyle ki ana karakterimiz olan Mairin, tam bir komedi. Kadının sesli düşünme gibi bir davranışı var ve bunu yaptığı zaman farketmiyor. O kadar çok kez (çoğu da Ewan la iken(!) ) pot kırdı ki çok güldüm. Bunun dışında Mairin in bazı sebeplerden dolayı sarhoş olduğu bir bölüm var (şu anda spoiler vermemek için parmaklarımı zor tutuyorum!!) ve o bölümde Ewan ın küçük kardeşi olan (küçük dediğime bakmayın koca adam) Caelen, Ewan ve Mairin sohbeti gerçekten de okunmaya değerdi :D

Şimdi ise benim bu kitapta ki en sevdiğim ikiliden bahsedeyim sizlere: Alaric ve Caelen McCabe. Genel olarak onların olduğu bölümlerde ki tepkim: 

Hemen anlatayım nesine bayıldım bu kardeşleri. Büyük olan Alaric, dalgacı, eğlenceli bir tip ve Mairin ile olan diyalogları çok komikti. Evlenmeye karşı da pek sıcak bakmıyor aynı zaman da çapkın. Çok tatlı bir çocuk kısacası. Caelen ise tam bir hüzünlü geçmiş örneği. Başta da belirtmiştim, şimdi biraz açayım bunu: Zamanında sevdiği kadın ona ve kalna ihanet edince, McCabe lerin babaları ve anneleri, Ewan ın karısı hepsi ölüyor. Klan fakirleşiyor ve kale zayıf düşüyor. İşte burada devreye adam gibi adam, Ewan McCabe giriyor ki her şeye rağmen klanını ayakta tutyor, aç kaldığı da oluyor, savaştan bitap düştüğü de. O nedenle oylar Ewan McCabe e!!! Ayy bir saniye çok gaza geldim, seçim propagandasına gircektim az daha :D

Neyse konumuz Caelen dı ona geri dönelim. İşte bu yaralı ceylan, bu olaydan sonra kadınların güvenilmez ve hain yaratıklar olduğunu düşünmeye başlamıştır. (KIYAMAM:(( ) Tabi beni tanısa böyle düşünmezdi de :D Bu nedenle tahmin edersiniz ki, Mairin e karşı da önyargılı ama sadece şu kadarını söyleyeyim, samimiyet delisi Mairin ile soğukluk abidesi Caelen arasındaki ilişki sizi gülme krizine sokabilir :))

Bahsetmezsem içimde kalacak bir olayda, komşu lider McDouglas adlı adam ve onun istenilmeyen kızı. Adam takmış kızımla biriniz evlensin. Yahu millet mecbur mu senin kızına. Buradan anlayacağınız üzere kızı sevemedim fazla. Bana biraz çakma geldi çünkü, okuyunca belki sizde farkedersiniz demeye çalıştığım şeyi. Onu geçtim adam hiçbir koşulda da vazgeçmiyor davasından uyuz etti beni :(( McCabe kardeşler benim uzak dur!! diye bağırmam mı gerek ille oraya gelip >: |   Aşk kısımları fena değildi kitapta. Aşktan ziyade, Ewan ile Mairin nin atışmaları olayları götürüyordu ama Ewan yine aşırı gözüme girdi bazı durumlarda onları da okuyun görün :)) Tam her şey normalleşti dediğiniz de dehşet olaylar patlak veriyor, adrenalin bakımından bu güzeldi. Kral üzerinde dönen oyunlar da müthişti. WELCOME the GAMES of KING...

Dili normaldi kitabın (daha doğrusu çevirisi) ne çok iyiydi ne de çok kötüydü. Rahat okuyabiliyorsunuz hani. 

Kitapta tek hoşuma gitmeyen şey ise tamam, Mairin aşırı kilit bir karakter ama bu kadar özelleştirilmesinden sıkıldığımda oldu her ne kadar kitap tarihinin en tatlı karakterlerinden biri de olsa.

Söyleyeceğim daha çok şey var da Spolier Vermeyeceğim kuralını bozmak istemiyorum ve bugün böyle bir kitaba rağmen hiç SPOILER VERMEDİĞİM için kendimi tebrik ediyorum.

Sonrasında da puanıma geçiyorum:

PUANIM: 8/10

McCabe Üçlemesi:

1- İskoçyalı' nın Kollarında (In Bed with a Highlander) # Ewan McCabe & Mairin Stuart

2 - Sürgün (Seduction of a Highland Lass) # Alaric McCabe & Keeley McDonald

3 - Asla Bir İskoçyalı Sevme (Never Love a Highlander) # Caelen McCabe & Rionna McDonald

Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!