Kitap Yorumu || Bıçak Sırtı (Mara Dyer Trilogy # 2) - Michelle Hodkin

Evettt okumak için resmen gün sayıp sonunda da okuduğum Michelle nin ikinci kitabı Bıçak Sırtı hakkındaki yorumlarıma hemen başlıyorum...

Baskı Tarihi: Eylül 2015
Sayfa Sayısı: 488 
Orijinal Adı: The Evolution of Mara Dyer 
Çeviri: Dilan Toplu 
Yayınevi: Pegasus Yayınları 
Kitabın Türü: Roman, Edebiyat, Korku-Gerilim


Mara Dyer bir zamanlar geçmişinden kaçabileceğini sanıyordu. Ama kaçamayacaktı. Sorunları kendi kafasında yarattığını düşünüyordu. Ama yanılıyordu. Yaşadığı onca şeyden sonra, sevdiği çocuğun artık sır saklayamayacağına inanıyordu. Ama aldanıyordu. Gerçekler ortaya çıkmaya ve seçimler ölümcül sonuçlar doğurmaya başladığında Mara bu karmaşadan aklını yitirmeden çıkmayı başarabilecek mi?

"Okuyucular hikâyenin gerçekçi ve muhteşem kahramanlarıyla kendinden geçecek, doğaüstü kurgusuna kendilerini kaptıracaklar."
-School Library Journal-

"Mara'nın ürpertici ve etkileyici hikâyesi bağımlılık yapıyor. Aynı zamanda şaşırtıcı derecede romantik ve karmaşık. Hodkin paranormal gençlik romanını tamamen kendine özgü bir seviyeye taşımış."
-Romantic Times-

"Yazarlığa yeni adım atan Hodkin tutkulu aşk hikâyesini paranormal gizemle bir araya getirerek okuyuculara yine ters köşe yaptırıyor. Okurlar, ilk kitaptaki gibi, psikologların sözlerine inanıp Mara'nın akıl sağlığından şüpheye düşecek, Noah'nın gerçek niyetini sorgulayacak ve serinin son kitabını dört gözle bekleyecek." 
-Booklist-

"Serinin bu ikinci kitabı, ilk kitapta ortaya çıkan bazı soruları yanıtlarken, okuyucuyu yepyeni sorular ve merak uyandırıcı bir sonla baş başa bırakıyor." 
-VOYA-

"Bu heyecanlı devam kitabında Hodkin okurlarını son sayfaya kadar merak içinde bırakarak entrika ve aldatmaca yüklü bir hikâye sunuyor. Hayranları yazarın ilk kitapta yarattığı dünyaya geri dönmenin coşkusuyla sonunu görmek için sabırsızlanacaklar."
-Children's Literature, Veronica Bartles-


Efendim öncelikle küçük yazarımız kendini bu kitapta kendini geliştirmiş mi yoksa iyice dibe mi vurmuş bundan bahsedeyim biraz. Bence Michelle kendini bu kitapta geliştirmemiş, çağ atlatmış ya resmen. Öncelikle bunun için yazarı buradan alkış yağmuruna tutuyorum...  

Sürekli olarak betimlemeye doyurma kısımları vardı ki bu çok tatmin edici olmuş bence, başka efsanevi kitaplardan yardım alınmış alıntılar ve içeriklerine değinilmiş olup, ilk kitaptaki gibi anlatım ve olay bakımdan da hiç masraftan kaçınmamış. O kadar çok gerilim dolu sahneler ve o kadar çok tuhaf olaylar oluşturmuş ki ben bittiğinde bittiğine inanamadım. Hazır anlatım kısmına değinmişken şunu da belirteyim kitapta en çok sevdiğim noktalardan biri de hafif çatlak kızımız Mara nın söyledikleriyle düşündükleri şeyler arasındaki tezatlık ve ne derse içinden onu yalanlayacak şeyler düşünüyor ki bu da insanı ayrı bir havaya sokuyor.... 
Kitapta dikkatimi çeken bir şey bi kısımda Mara af dilemek, izin istemekten daha kolaydır diye düşünüyor ve bu bana Hush Hush serisinin 3. kitabı Sessizlik te Patch in de aynı cümleyi kurduğunu hatırlattı direkt ve gülümseten bir faktör oldu benim için. Ayrıca kitapta okul da yaşanan bir kabus gibi olaylar vardı ki bu da Hush Hush ın ilk kitabıyla neredeyse aynıydı sadece daha mutsuz sonlu hali ama demek istediğim belli ki yazarımız da benim gibi Hush Hush ın büyüsünden çıkamamışlardan:):). İlk kitapta Mara ve Noah ın betimlemeleri çok yetersizdi ama bu kitapta onları avucumun içi gibi biliyorum artık dedirtti yazar, kutlarım onu:)

İçeriği kurcalarsak şöyle ki: birinci kitap kafamızda milyon soru bırakarak bitmişti ama bu kitap onların %95 ini cevaplayıp, yeni sorular oluşturarak bitiyor ki bu da yeni bir meraktan delirme durumuna yol açıyor. Mara nın anlatımı neden bilmiyorum ama bana bu türün genel anlatımından daha doğal ve olması gereken gibi geliyor. Belki de sebebi Mara insanlardan sakladığı şeyleri genelde iç dünyasında hapsediyor ve bunu da yalnızca okur biliyordur bu  olabilir :) Bunun dışında Noah bence bu kitapta resmen ayaklı gizemdi. Ben kitabın sonlarına kadar belki de bu çocuğun aslında kötü tarafta oynayıp, kızı kandırdığını düşündüm ama buna sebep olan sadece Noah ın gizemli davranışları değil, Mara nın ona gözü kapalı güvenmesiydi. Ama ne yapsın yavrucak ona inanan ve aynı durumda olan tek kişi Noah dı. Ayrıca Noah gibi ne diyeceğini, ne yapacağını çok iyi bilen, okuru heyecanlandıran karakterlere herkes güvenir. Zaten sonradan anlaşıldı ki Noah ın derdi meğerse kendini hissettiği hiçlik ve masumane aşkına engel olan durumlarmış ki ben o zaman kendi kendime dedim:  " Ya senin gibisi de mi var dünyada?? "

Noah yı -mümkün değil tabii ama- bir kenara bırakacak olursak, ilk kitap pimi şekilmiş bir bomba gibi bitmişti hatırlarsanız ve bu bomba tam olarak bu kitapta patladı bence. Jude yaşıyor inanabilir şey değil yaa. Bu kitapta sonlara kadar kendini göstermeden, uzaktan uzaktan baya bir varlığını hissettiren Jude gerçekten
de çok zekice hareket eden bir şekilde işlenmişti. Bunun yanında Jude un varlığını bir tek Noah ya bahsedebildiği için - çünkü ailesi ve herkes onu öldü diye biliyor ve bu durumda Mara yı deli gibi gösteriyor - biraz köşeye sıkışmışlık durumu vardı.




Bu kitap ta Mara Horizons adlı problemli çocukların olduğu bir okula gönderiliyor ve bilin bakalım orada başka kim varmış? Jude . Şaka yaptım tabiki de Jude yoktu ama Jamie vardı :D:D:D:D Hatırlarsanız ilk kitapta okulda ki Anna yüzünden aniden kitaptan gitmişti ve ben buna çok şaşırmıştım çünkü Jamie de başından beri bir değişik gelen bir şeyler vardı ve bu kitapta onu gördüğüme açıkçası sevindim:) Ve hazır konusu açılmışken Jamie nin ablası ile tanıştık bu kitapta ve Jamie nin bize anlattığı kadarıyla Noah la kötü bir geçmişi olan bu kızın Mara ya yaptığı itraflarıyla aslında Noah ın bu kızı bir nevi kurtardığını ve destek olduğunu görüyoruz ki bu  da Noah Shaw ın hanesine artı bir puan daha kazandırıyor.
Madem konumuz Horizons adlı okulda biraz benim ilgimi mıktanıs gibi çeken bir konuya gelelim: Mara nın okulda tanışmış olduğu tüyler ürperten psikopat bir kız olan Phoebe. Sürekli çoklu kişilik bozukluğu belirtisi gibi olan bu kızın Mara ya sürekli kötü davranışlar sergilemesi ve sonunda bunun sebebinin aslında bunları ona erkek arkadaşının yaptırmış olması beni şok etti ve bu erkek arkadaşın kesinlikle Jude olabileceğini düşünmeye başladım ve sonradan öğreniyoruz ki gerçekten de Jude muş. Zaten dediğim gibi Jude uzaktan baya bir olay çıkartabiliyordu bu kitapta. Mesela sirk gezisinde de falcı kadına Mara nın Noah ı seviyorsa onu bırakmasına yoksa onun ölümüne sebep olacağına dair bir şeyler söyletmişti. Hoş tuhaftır kitabın sonuda buna göre kugulanmıştı ama bunu sırası gelince konuşalım *_*

Genel olarak kitaba yeni giren karakterler hep Mara nın yeni okulundandı değişik ve sadistçe yaklaşımlar sergileyen Adam -ki bu karakter de çok ilginçti- , gizemli ve, nedense bana iyi biri olduğunu düşündürten Stella, ve okulun başında ki sadece bir doktor gibi gözüken bu nedenle can sıkıcı gibi görünen ama meğerse hakkında bayaaa bir yanıldığımız; Dr. Kells .... (Kadını baya havalı tanıttım sanki yaa:D )... Neyse genel olarak okul neredeyse gidemediğiniz için üzülebileceğiniz türden tuhaf bir okuldu.

İlk kitapta Anna adlı nefret edilen bir karakter bir anda alakasızca bu kitapta öldü ve ben bu gereksiz ayrıntının sebebini anlamadım açıkçası. -Yani anlayan varsa lütfen yorumlardan bana yazsın :D:D -

Bu kitapta da ilk kitapta olduğu gibi kardeşler arasındaki dostluk çok güzel işlenmişti özellikle Mara nın, abisi Daniel la olan ilişkisi, diyalogu o kadar hoş ki... -Söyliim Daniel aşırı sempatik biri bence- Ayrıca bu kitapta geri dönen Jamie de yine bana gerek doğallıyla gerekse realistliğiyle oldukça ilginç bir karakter gibi geliyor.. 

Bu kitapta yarım kalan ve aralarda kendini belli eden büyük gizemlerden biri de Mara nın ölmüş büyükannesi ve onu tanıdığı ortaya çıkan Noah ın ölmüş annesi *o* ... Bunların tuhaflıkları kalıtımla da geçmiş olabilir demek oluyor bu ayrıca Mara nın tuhaf büyükannesinden kalmış olan bir bez bebek olması ve bu bebekle ilgili sürekli bir paranormal olay olması beni masa altına girme isteğimi arttıran sahnelerdi :):):) 

Bu kitaba başlarken en büyük sorulardan bir de bence şuydu : Tamam bunların özel güçleri var da, BUNLAR NE????  Kitabın sonunda ortaya çıktı ki bu gençlerden bir tane yokmuş meğerse... Hazır olun söylüyorum: Jude ve Jamie de bu ekiptenmiş ve bunlar gibi daha başka başka gençlerde varmış. Ve bu arkadaşlar aslında bir DENEKMİŞ *o*  Yani beklemedik mi evett, ters köşe oldum tam anlamıyla. Yazara bir alkış daha ne diyeyim :D:D:D

Kitabın aşıkları arasındaki ilişki daha bir rayına oturuyor hatta o kadar oturuyor ki Noah Mara için kendini psikolojik sorunları olan insanların okuduğu okula aldırtıyor... (Bu nasıl bir aşk be!!!!Ben okurken öldüm, Mara kimbilir ne halde....)  Ama gelin görün ki kitabın sonu yine hüsrann....

Son olarak kitabın sonunu analiz edip bitireceğim (inşallah, söz veremiyorum:D)

Kitabın sonunda olaylar tam olarak çığırından çıktı ve Jude yatılı okulda kardeşinin intikamını almak için Noah ve Mara yı çaresiz bıraktı. Kavga kıyamet sonuda, Mara Jude un boğazına yapıştı ve onu öldürebilmek için Noah ya bile dikkat etmeden okul binası yıktı. Sonuç: Jude yaşıyor, Noah merhum , Mara pişman !!! Ya gerçekten de okurken tekrar tekrar okdum inanamadım ama evett yazan buydu.

Aslında son bölümde Mara hastane odası tarzında bir yerde gözünü açar ve psigotik Dr. Kells ona gerçekleri anlatıp, şu tabloyu gösteriyor:






Ya Noah ın yanında baya bayaa merhum yazıyor ve ben bunu okuyunca cidden ağladım yani tutamıyorum kendimi böyle karakterler böyle olunca :(:(

Ama Mara onun öldüğüne inanmıyor ve bende şunu farkettim Dr. Kells Noah ın öldüğünü değil bulunamadığını söylüyor ayrıca Noah ölümsüz olduğuna göre, bunun aklında bir plan var gibi geldi bana...

Evett bir Mara Dyer romanını daha bitirmiş ve analiz etmiş olduk :) Bu kitap sonunda aklımızda takılıp duracak olan noktalar şunlar:

1 Noah hayatta mı, hayattaysa ne yapacak?
2 Jude ölmediğine göre intikam işini kaldığı yerden devam edecek mi, ne olacak?
3 Jamie artık olanları bildiğine göre Mara yla nasıl bir yol izleyecek?
4 Mara nın büyükannesi olayı nereye varacak?
5 Daniel kardeşinin başına gelenlerden sonra kalp krizi geçirmeden yaşayabilecek mi??

(Şey belki bu sonuncusu çok merak konusu olmayabilir:D:D ) Serinin bir sonraki kitabı son kitap olduğuna göre artık bu soruların cevaplarını hatta fazlasını alacağımız ümidiyle, yazımı puanımı vererek sonlandırıyorum.... (Duyda inanma :D:D )





PUANIM  5 ÜZERİNDEN: 4




Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!








Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *