Kitap Yorumu || Gazap (Highland Guard # 3) - Monica McCarty


Kitap Adı: Gazap
Alt Başlık: Highland Guard Serisi 3
Yazar: Monica McCarty
Baskı Tarihi: Şubat 2014
Sayfa Sayısı: 496
Kitabın Türü: Roman, Aşk, Tarih, Edebiyat
Orijinal Adı: The Ranger
Çeviri: Gönenç İnal
Dil: Türkçe
Yayınevi: Koridor Yayıncılık


Üstün keşif becerilerinden dolayı kralın gözde ordusuna seçilerek düşman cephesine sızan Arthur Campbell, bir sonraki adımı için emir beklemektedir. Adeta bir gölge gibi hareket ederken, babasını öldüren liderin klanına karşı yüreği intikam ateşiyle yanıp tutuşmaktadır. Ancak düşman cephesinin tam kalbinde karşısına beklenmedik bir engel çıkar. Gizli kapaklı işleri aydınlatmadaki becerisiyle ondan aşağı kalır yanı olmayan, efsanevi güzelliğiyle Anna MacDougall.

Babasının kuvvetlerine yeni katılan bu sert görünüşlü, yakışıklı adamdan etkilenen Anna, onun kendisine karşı kararlı bir tavırla kayıtsız kalışını bir meydan okuma olarak kabul etmeye hazırdır. Savaşın bir an önce bitmesini dileyen Anna, sevebileceği iyi bir adamla sakin bir hayat paylaşma hayalleri kurarken, onu gözleriyle kendine çeken ancak sözleriyle uzaklara iten bu esrarengiz şövalyeye gönlünü kaptırır. Fakat tehlike, yalan dolan ve ufukta görünen savaş, ikisini birbirlerinin tutkularını ve sırlarını öğrenmeye sürükleyince, adeta çelikten bir vücuda sahip bu savaşçı bir seçim yapmak zorunda kalır: Aşk mı? Yoksa intikam mı?

Yorumum:

Sezgileriyle ve düşman bölgesinde ajanlık yaptığı için karakterini merak ettiğim bir savaşçı olan Arthur Campbell 'i - nam-ı diğer İzci- ele alan bu kitap açıkçası beni aşırı heyecanlandırmadı.  Aslında kitabı yine tek solukta okuyup, beğendim; ama bu üçüncü kitap ikinci kitabın gölgesinde kalmıştı biraz bence. Ama ben sebebin başrol karakterlerle alakalı olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki tüm İskoç Muhafız Alayı üyelerini aralarındaki  muhabbetten ve seçilmiş kişiler olduğundan seviyorum ama bazıları ben de daha bir ayrı yer edinmiş durumda. İşte bunlardan biri ikinci kitabın başrolü olan Şahin lakaplı olan Erik MacSorley di, aşırı komik ve sevilen  bir denizcinin hikayesi de ilgimi çok çekmişti. Arthur ona kıyasla daha gizemli ve sakin biri olduğu için daha az ilgimi çekti. Ama aslında Arthur un da bence herkesten gizlediği sakladığı bir çocuk tarafı vardı ve bu mutsuzluğu ve yalnızlığı kendine yaşama şekli olarak seçmiş olan genç savaşçının bile içini açtığı anlar olabiliyormuş.

Monica anlatımında hiç eksik bir şey bırakmamış sağolsun.Başrol kızımız akıllı, neşeli ve çocuksu yönleriyle dikkat çeken (ayrıca kitap okumayı da seviyordu ki bu da onu sevmemi sağlayan en önemli özelliklerden biriydi) biricik Anna McDougall dı. Ve fedekar bir kız olmasının yanında kafasının zehir gibi çalışması, sezgilerinin de gayet iyi çalışması, aklından geçeni hiç tereddüt etmeden pat diye söylemesi gayet eğlenceli olaylara sebep oldu bence. Arthur, onu ne kadar kendinden uzaklaştırmaya çalışsada ona inadına yapışması beni baya güldürdü.Bir de kitaba katılan cici bir karakter de Arthur un peşinden ayrılmayan, ona Anna gibi hayranlık duyan Anna nın kurtadığı Yaver adlı köpek. Baya olay yaratan bu köpek de ödüllük karakterlerdendi bence.



Açıkçası ben kitabın ortalarındayken Bruce adına ajanlık yapan ve yıllardır tek amacı babasını kalleşçe öldürmüş olan John McDougall' ı ve ona ait her şeyi yok etmeye yeminli olan Arthur ile babasına -yani John McDougall' a- sonsuz bir bağlılık ve hayranlık besleyen vatansever Anna nın gerçeklerle yüzleştikten sonra tekrar bir araya gelmelerinin imkansız olduğunu düşünüyordum ki tam o esnada biricik yazarımız Monica bana ne kadar usta olduğunu tekrardan bir hatırlattı. Bu kitapta beni çok duygulandıran yerlerde oldu ve bunun sebebi Anna nın aşırı sevmesi ve kırılgan olması diye düşündüm ama işin aslı duygusuzmuş gibi bir maske takmayı tercih eden savaşçımız da aslında oldukça duygulu biriydi ve ona da üzüldüğüm çok nokta oldu - hele ki işkence gördüğü zaman :(:(:( - .



Kitapta aynı zamanda diğer kitaplar boyunca süregelen bir savaş söz konusu olduğu için bu da ayrı bir anlam katıyor, son durum ise şu: Bruce İskoçya da ki son güçlü klanı da ele geçirdi artık sadece sınırlar problem :) Bir de her seferinde belirttiğim gibi ben Muhafız Alay 'ı arasında olan o arkadaşlık ve espirileri ve o tanıdıklık hissini çok seviyorum. Acayip eğlenceli olan bu yetenekli savaşçılar aynı zamanda da baya bir merak uyandıyor. Yazımın başında da belirttiğim gibi özellikle merakla okuduğum veya okuyacağım karakterler var bunlar: çapkın, eğlenceli Viking olan Erik MacSorley (Şahin), Kuzey in en yakışıklı adamı olan Gregor MacGregor (Nişancı), duygusuzluğuyla meşhur, sevmek nedir bilmeyen Lachan MacRauiri (Yılan). Bu adamların da hikayelerini okumak büyük bir zevk. Ayrıca şunu farkettim seri de hangi kitabını okuyorsanız, bir sonraki kitabın başrolü olan savaşçıdan baya bir bahsediliyor.Yani mesela bu kitapta sürekli "Yılan" la ilgili olaylar vardı ve bir sonraki kitapta da Lachan 'Yılan' MacRauiri 'nin hikayesi anlatılacak (YAŞASIN! ).

Kitabın en sonunda yazar bu olayların ne kadarı gerçek, ne kadarı kurgu bununla ilgili vermişti yine ve bence bu oldukça güzeldi bunu da söylemiş olayım.

Çok uzattım biliyorum ama (bir kere başladım mı susmak bilmiyorum) son olarak değinmek istediğim nokta da şu: seri de her bir kitap içinde bir önceki kitabın karakterlerini de barındırıyor ve tanıdık yüzleri görünce insan bir garip oluyor, seviniyor (ya da karakterlere bu denli bağlandığım için bu tuhaflık bir tek bende de olmuş olabilir :< ) . Tor' u, Erik' i görmeyi bekliyordum da kitabın sonunda onların eşleri olan Ellie' yi ve Christina' yı da görünce çok şaşırdım ve eğlendim.Bunun için yazara teşekkürleri sunuyorum.Bahsettiklerine göre Tor ile Christina' nın bir kızı olmuş ve ona teyzesinin adını vermişler, Erik ve Ellie' nin ise bir bebekleri oldu :) Haberi vermiş olayım.....


Puanım:






Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


Bu yazıyı "birkitapolsam.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!


Yorumlar

  1. Yazarın Asi kitabımı biliyorum bir tek ve o kitap çok çok başarılıydı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bende duydum ama daha başlayamadığım bir seri o :) yazar kesinlikle alanının en iyilerinden bence ve bu seriyi aşırı aşırı öneririm:)

      Sil
  2. mrb takipteyim banada beklerim :)

    adresim havantopu.blogspot.com

    YanıtlaSil
  3. ayy ben sevmedim valla bu kitabı :S ne biliim sıradandı :))

    en son mert ofluoğlu ters düzü okudum çok sürükleyici merak uyandırıcı bir kitaptı devamını bekliyorum.. yenisi çıkana kadar ne okusam diye bakıyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben genelde bu türü sevdiğim için bana iyi geldi ama eğer okumadiysan bu serinin 2. kitabı olan Tutsak ı kesinlikle öneririm hem eğlenceli hem de karakterler kendini sevdiriyor:):):)

      Sil

Yorum Gönder

- Arkadaşlar yorumsuz bırakmayın lütfen; ama kaba ve rahatsız edici kelimeler ve konularda da yorum yazmayın !
-Yorumlarınıza en kısa zamanda hep cevap vermeye çalışacağım :)

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *